20 Eylül 2012 Perşembe

Taraftarlık 'Taraf' Olmaksa...

Başlıkta durum gayet açık ve nettir aslında.Taraftarlık zaten aidiyetlik hissiyatından ortaya çıkan bir 'taraf olma' durumudur.

Ancak yeryüzünün başka hiçbir yerinde görülmeyen, işitilmemiş saçma bir anlayış ülkemizde değer görmektedir.

Avrupa'da diğer Türk takımlarını destekleme zorunluluğu..!

Arjantin'de bir Boca Juniors taraftarının Libertadores Kupası'nda Riverplate'i , İtalya'da bir Romalı'nın Lazio'yu ya da Yunanistan'da bir Panathinaikoslu'nun Olympiakos'u Avrupa arenasında desteklediğine şahit olamazsınız. Ancak bizim ülkemizde Avrupa arenasında ülkenin bir diğer takımını ya da ezeli rakibini Avrupa'da desteklemeyen herhangi bir taraftar hor görülür, o kimilerine göre bir holigan hatta milli şuuru kapalı bir vatan hanidir!

Aslında bizim ülkemizdeki bu durumu sosyolojik hatta toplumsal psikoloji açısından irdelemek ve analiz emek gerekir ancak sayfalar dolusu uzun uzadıya yazılan blogların sıkıcı olduğuna kanaat getirmiş biri olarak bu durumu en kısa şekilde şöyle özetleyebilirim;

Bu durum çocukluğumuzdan beri kafamıza kakılan 'ezilmişlik' duygusunun sonucudur, biz Avrupa tarafından hep hor görülen, hep yerilen bir toplum olduğumuza alıştırıldık, elbette Avrupa tarafından dışlanmışlık tespitine kısmen katılıyorum ancak bu duruma karşı toplumsal olarak özellikle de medya aracılığıyla çok arabesk tepkiler vermekteyiz, oysa toplumları ayakta tutan en önemli şeylerden biri asalettir.Bu dışlanmalara karşı kimi zaman vurdumduymaz kimi zaman da asil bir duruş ortaya koysaydık bana göre Türkiye toplumu açısından daha doğru bir duruş ortaya koymuş olurduk, en azından toplumsal duygusallığımızı arabeskleştirmeseydik kesinlikle kazanmlarımız daha çok olurdu.

 Düşünün ki İsrail ile gergin bir politik süreçte olduğumu dönemlerin birinde bir Türk ekibi bir İsrail takımını eledikten sonra medyamızda atılan başlıklar adeta savaş zaferi tadında, sanki memleketin düşman işgalinden kurtuluşunun ertesi gibiydi.Ayrıca siyasilerin dünden bugüne dış politikadaki başarısızlıklarının üstünün örtülmesine de oldukça yardımcıdır aslında bu tür psikolojik yönlendirmeler...

 Ayrıca bazı zamanlar özellikle Galatasaray ve Fenerbahçeli bazı taraftarların birbirlerini Avrupa arenasında desteklememeleri konusunda ortaya bunu gerektirecek argümanlar koymaya çalıştıklarına şahit oluyorum.Oysa bu durum için sebebe ya da sebebe dahil olacak argümanlara gerek yoktur, özellikle ezeli rakiplerin Avrupa'da , zartta zurtta desteklenmemesi zaten normal olan ve olağandır, bunun için farklı bir sebebe, hele hele ''siz şöyle takımsınız şöyle ettiniz böyle ettiniz o yüzden niye destekleyecekmişim x spor'u '' minvalindeki gerekçelere hiç ihtiyaç yoktur, belirttiğim gibi zaten ezeli rakibi desteklememek en normal olanıdır.

Aynı zamanda  'bir başka takımı Avrupa'da desteklememek yurt hainliğidir' safsatası vardır ki sadece gülüyorum.Ayrıca bu durum asla toplumsal ayrıştırmalara mahal vermez herkes içini ferah tutsun.

Uzun lafın kısası taraftarlık zaten taraf olmaksa, taraftarı olduğumuz takımı sadece yerel manada tutmuyoruz öyle değil mi? Rakibin heryerde rakibindir, rakibin seninle maç yapsa da yapmasa da rakibindir...

Not: Yazı içinde uzun blog yazılarına giydirmişim ancak devamında yaz babam yaz yapmışım, neyse, çok doluymuşum demek ki...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder